Ahiret kelimesi bulunan ayetler
Euzu billahi mineş-şeytanirracim.Bismillahirrahmanırrahim
Kuran okumaya başlarken söylenmelidir.Anlamı "Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığırım.Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla".
Kuran-ı Kerim 2 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 4 nolu ayeti
Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
Kuran-ı Kerim 3 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 8 nolu ayeti
İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde «Allah'a ve ahiret gününe inandık» derler.
Kuran-ı Kerim 10 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 62 nolu ayeti
Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
Kuran-ı Kerim 13 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 86 nolu ayeti
İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
Kuran-ı Kerim 15 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 94 nolu ayeti
(Ey Muhammed, onlara:) Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz haydi ölümü temenni edin (bakalım), de.
Kuran-ı Kerim 16 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 102 nolu ayeti
Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tâbi oldular. Halbuki Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Lâkin şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Hârut ile Mârut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasınız, demeden hiç kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu anlasalardı!
Kuran-ı Kerim 18 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 114 nolu ayeti
Allah'ın mescidlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü girmeye hakları yoktur.) Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır.
Kuran-ı Kerim 19 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 126 nolu ayeti
İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Kuran-ı Kerim 20 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 130 nolu ayeti
İbrahim'in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.
Kuran-ı Kerim 27 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 177 nolu ayeti
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!
Kuran-ı Kerim 31 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 200 nolu ayeti
Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.
Kuran-ı Kerim 31 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 201 nolu ayeti
Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.
Kuran-ı Kerim 34 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 217 nolu ayeti
Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah'ı inkâr etmek, Mescid-i Haram'ın ziyaretine mâni olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.
Kuran-ı Kerim 35 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 220 nolu ayeti
Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir.
Kuran-ı Kerim 36 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 228 nolu ayeti
Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helâl olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azîzdir, hakîmdir.
Kuran-ı Kerim 37 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 232 nolu ayeti
Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu öğüdü tutmanız kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Kuran-ı Kerim 44 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 264 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez.
Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 22 nolu ayeti
İşte bunlar dünyada da ahirette de çabaları boşa giden kimselerdir. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur.
Kuran-ı Kerim 55 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 45 nolu ayeti
Melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime'yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa'dır. Mesîh'tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın kıldıklarındandır.
Kuran-ı Kerim 57 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 56 nolu ayeti
İnkâr edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak.
Kuran-ı Kerim 59 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 77 nolu ayeti
Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların ahirette bir payı yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.
Kuran-ı Kerim 61 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 85 nolu ayeti
Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.
Kuran-ı Kerim 64 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 114 nolu ayeti
Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.
Kuran-ı Kerim 68 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 145 nolu ayeti
Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah'ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.
Kuran-ı Kerim 68 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 148 nolu ayeti
Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever.
Kuran-ı Kerim 69 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 152 nolu ayeti
Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vâdini yerine getirmiştir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır.
Kuran-ı Kerim 73 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 176 nolu ayeti
(Resûlüm) İnkârda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara, ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
Kuran-ı Kerim 85 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 38 nolu ayeti
Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba dûçâr olurlar). Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne kötü bir arkadaştır o!
Kuran-ı Kerim 85 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 39 nolu ayeti
Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.
Kuran-ı Kerim 87 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 59 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
Kuran-ı Kerim 89 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 74 nolu ayeti
O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.
Kuran-ı Kerim 90 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 77 nolu ayeti
Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da «Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?» dediler. Onlara de ki: «Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.»
Kuran-ı Kerim 98 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 134 nolu ayeti
Kim dünya mükâfatını isterse (bilsin ki) dünyanın da ahiretin de mükâfatı Allah katındadır. Allah her şeyi işiten ve her şeyi görendir.
Kuran-ı Kerim 102 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 162 nolu ayeti
Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.
Kuran-ı Kerim 106 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 5 nolu ayeti
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.
Kuran-ı Kerim 112 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 33 nolu ayeti
Allah ve Resûlüne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.
Kuran-ı Kerim 113 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 41 nolu ayeti
Ey Resûl! Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyle «inandık» diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar(ın hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler, ve sana gelmeyen (bazı) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler. «Eğer size şu verilirse hemen alın, o verilmezse sakının!» derler. Allah bir kimseyi şaşkınlığa (fitneye) düşürmek isterse, sen Allah'a karşı, onun lehine hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah'ın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardır.
Kuran-ı Kerim 118 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 69 nolu ayeti
İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
Kuran-ı Kerim 130 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 32 nolu ayeti
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
Kuran-ı Kerim 147 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 150 nolu ayeti
De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar.
Kuran-ı Kerim 155 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 45 nolu ayeti
Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir.
Kuran-ı Kerim 167 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 147 nolu ayeti
Halbuki âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!
Kuran-ı Kerim 169 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 156 nolu ayeti
Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük.» Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.
Kuran-ı Kerim 184 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 67 nolu ayeti
Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
Kuran-ı Kerim 188 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 18 nolu ayeti
Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Kuran-ı Kerim 188 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 19 nolu ayeti
(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Kuran-ı Kerim 190 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 29 nolu ayeti
Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Kuran-ı Kerim 192 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 38 nolu ayeti
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.
Kuran-ı Kerim 193 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 44 nolu ayeti
Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler. Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir.
Kuran-ı Kerim 193 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 45 nolu ayeti
Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
Kuran-ı Kerim 197 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 69 nolu ayeti
(Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlâtça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (bâtıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
Kuran-ı Kerim 198 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 74 nolu ayeti
(Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.
Kuran-ı Kerim 201 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 99 nolu ayeti
Bedevîlerden öylesi de vardır ki, Allah'a ve ahiret gününe inanır, (hayır için) harcayacağını Allah katında yakınlığa ve Peygamber'in dualarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o (harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine (cennetine) koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayan, esirgeyendir.
Kuran-ı Kerim 215 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 64 nolu ayeti
Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah’ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.
Kuran-ı Kerim 222 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 16 nolu ayeti
İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) bâtıldır.
Kuran-ı Kerim 222 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 19 nolu ayeti
Onlar, (insanları) Allah'ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır.
Kuran-ı Kerim 223 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 22 nolu ayeti
Şüphesiz onlar, ahirette en çok ziyana uğrayanlardır.
Kuran-ı Kerim 232 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 103 nolu ayeti
İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlûkatın) hazır bulunduğu bir gündür.
Kuran-ı Kerim 238 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 37 nolu ayeti
(Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
Kuran-ı Kerim 241 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 57 nolu ayeti
İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükâfatı daha hayırlıdır.
Kuran-ı Kerim 246 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 101 nolu ayeti
«Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!»
Kuran-ı Kerim 247 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 109 nolu ayeti
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
Kuran-ı Kerim 251 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 26 nolu ayeti
Allah dilediğine rızkını bollaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.
Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 34 nolu ayeti
Dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha şiddetlidir. Onları Allah'tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.
Kuran-ı Kerim 254 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 3 nolu ayeti
Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.
Kuran-ı Kerim 258 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 27 nolu ayeti
Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Kuran-ı Kerim 268 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 22 nolu ayeti
İlâhınız bir tek Tanrı'dır. Fakat ahirete inanmayanlar var ya, onların kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir.
Kuran-ı Kerim 269 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 30 nolu ayeti
(Kötülüklerden) sakınanlara: Rabbiniz ne indirdi? denildiğinde, «Hayır (indirdi)» derler. Bu dünyada güzel davrananlara, güzel mükâfat vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takvâ sahiplerinin yurdu gerçekten güzeldir!
Kuran-ı Kerim 270 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 41 nolu ayeti
Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı elbette daha büyüktür.
Kuran-ı Kerim 272 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 60 nolu ayeti
Kötü sıfat, ahirete inanmayanlar içindir. En yüce sıfatlar ise Allah'a aittir. Çünkü O, her şeyden üstün ve hikmet sahibidir.
Kuran-ı Kerim 278 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 107 nolu ayeti
Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür.
Kuran-ı Kerim 278 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 109 nolu ayeti
Hiç şüphesiz onlar ahirette ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Kuran-ı Kerim 280 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 122 nolu ayeti
Ona dünyada güzellik verdik. Muhakkak ki o, ahirette de sâlihlerdendir.
Kuran-ı Kerim 282 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 10 nolu ayeti
Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.
Kuran-ı Kerim 283 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 19 nolu ayeti
Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.
Kuran-ı Kerim 283 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 21 nolu ayeti
Baksana, biz insanların kimini kiminden nasıl üstün kılmışızdır! Elbette ki ahiret, derece ve üstünlük farkları bakımından daha büyüktür.
Kuran-ı Kerim 285 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 45 nolu ayeti
Biz, Kur'an okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz.
Kuran-ı Kerim 288 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 72 nolu ayeti
Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.
Kuran-ı Kerim 291 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 104 nolu ayeti
Arkasından da İsrailoğullarına: «O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz» dedik.
Kuran-ı Kerim 320 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 127 nolu ayeti
Doğru yoldan sapanı ve Rabbinin âyetlerine inanmayanı işte böyle cezalandırırız. Ahiret azabı, elbette daha şiddetli ve daha süreklidir.
Kuran-ı Kerim 332 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 11 nolu ayeti
İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir.
Kuran-ı Kerim 332 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 15 nolu ayeti
Her kim, Allah'ın, dünya ve ahirette ona (Resûlüne) asla yardım etmeyeceğini zannetmekte ise, (Allah ona yardım ettiğine göre) artık o kimse tavana bir ip atsın; (boğazına geçirsin); sonra da (ayağını yerden) kessin! Şimdi bu kimse baksın! Acaba, hilesi (bu yaptığı), öfke duyduğu şeyi (Allah'ın Peygamber'e yardımını) gerçekten engelleyecek mi?
Kuran-ı Kerim 343 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 33 nolu ayeti
Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: «Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.»
Kuran-ı Kerim 345 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 74 nolu ayeti
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Kuran-ı Kerim 349 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 2 nolu ayeti
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.
Kuran-ı Kerim 350 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 14 nolu ayeti
Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Kuran-ı Kerim 350 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 19 nolu ayeti
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Kuran-ı Kerim 351 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 23,24 nolu ayeti
Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayaklarının, aleyhlerinde şahitlik edeceği gün onlar için çok büyük bir azap vardır.
Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 2,3 nolu ayeti
Namazı kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 4 nolu ayeti
Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar.
Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 5 nolu ayeti
İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.
Kuran-ı Kerim 382 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 66 nolu ayeti
Hayır; onların ahiret hakkındaki bilgileri yetersiz kalmıştır. Dahası, bu hususta şüphe içindedirler. Bunun da ötesinde, onlar ahiretten yana kördürler.
Kuran-ı Kerim 393 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 77 nolu ayeti
Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.
Kuran-ı Kerim 394 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 83 nolu ayeti
İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
Kuran-ı Kerim 397 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 20 nolu ayeti
De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.
Kuran-ı Kerim 398 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 27 nolu ayeti
Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de sâlihler (zümresin) dendir.
Kuran-ı Kerim 399 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 36 nolu ayeti
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi.
Kuran-ı Kerim 403 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 64 nolu ayeti
Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Kuran-ı Kerim 404 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 7 nolu ayeti
Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.
Kuran-ı Kerim 405 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 16 nolu ayeti
İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.
Kuran-ı Kerim 410 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 4 nolu ayeti
O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
Kuran-ı Kerim 419 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 21 nolu ayeti
Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.
Kuran-ı Kerim 420 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 29 nolu ayeti
Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır.
Kuran-ı Kerim 425 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 57 nolu ayeti
Allah ve Resûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
Kuran-ı Kerim 427 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 1 nolu ayeti
Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır.
Kuran-ı Kerim 428 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 8 nolu ayeti
«Acaba o, yalan yere Allah'a iftira mı etmiştir? Yoksa onda delilik mi var?» (dediler). Hayır! Ahirete inanmayanlar azaptadırlar ve derin bir sapıklık içindedirler.
Kuran-ı Kerim 429 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 21 nolu ayeti
Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır.
Kuran-ı Kerim 455 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 46 nolu ayeti
Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.
Kuran-ı Kerim 458 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 9 nolu ayeti
Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.
Kuran-ı Kerim 460 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 26 nolu ayeti
Bu suretle Allah, dünya hayatında onlara rezilliği tattırdı. Ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bunu bilselerdi!
Kuran-ı Kerim 462 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 45 nolu ayeti
Allah, tek olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların içlerine sıkıntı basar. Ama Allah'tan başkası anıldığı zaman hemen yüzleri güler.
Kuran-ı Kerim 470 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 39 nolu ayeti
Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.
Kuran-ı Kerim 471 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 43 nolu ayeti
Gerçek şu ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur. Dönüşümüz Allah'adır, aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir.
Kuran-ı Kerim 476 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 7 nolu ayeti
Onlar zekâtı vermezler; ahireti inkâr edenler de onlardır.
Kuran-ı Kerim 477 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 16 nolu ayeti
Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.
Kuran-ı Kerim 479 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 31,32 nolu ayeti
Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.
Kuran-ı Kerim 484 . sayfasında bulunan,Şura süresinin 20 nolu ayeti
Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.
Kuran-ı Kerim 491 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 35 nolu ayeti
Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.
Kuran-ı Kerim 525 . sayfasında bulunan,Necm süresinin 25 nolu ayeti
Ahiret de dünya da Allah'ındır.
Kuran-ı Kerim 526 . sayfasında bulunan,Necm süresinin 27 nolu ayeti
Ahirete inanmayanlar, meleklere dişilerin adlarını takıyorlar.
Kuran-ı Kerim 539 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 20 nolu ayeti
Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.
Kuran-ı Kerim 544 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 22 nolu ayeti
Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.
Kuran-ı Kerim 544 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 3 nolu ayeti
Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada (başka şekilde) cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için cehennem azabı vardır.
Kuran-ı Kerim 549 . sayfasında bulunan,Mümtehine süresinin 6 nolu ayeti
Andolsun, onlar sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde lâyık olandır.
Kuran-ı Kerim 550 . sayfasında bulunan,Mümtehine süresinin 13 nolu ayeti
Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden(onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir.
Kuran-ı Kerim 557 . sayfasında bulunan,Talak süresinin 2,3 nolu ayeti
İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Kuran-ı Kerim 564 . sayfasında bulunan,Kalem süresinin 33 nolu ayeti
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!
Kuran-ı Kerim 576 . sayfasında bulunan,Müddesir süresinin 53 nolu ayeti
Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.
Kuran-ı Kerim 577 . sayfasında bulunan,Kıyame süresinin 20,21 nolu ayeti
Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyor, ahireti bırakıyorsunuz.
Kuran-ı Kerim 583 . sayfasında bulunan,Naziat süresinin 25 nolu ayeti
Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.
Kuran-ı Kerim 583 . sayfasında bulunan,Naziat süresinin 37,38,39 nolu ayeti
Azana ve dünya hayatını ahirete tercih edene, şüphesiz cehennem tek barınaktır.
Kuran-ı Kerim 591 . sayfasında bulunan,Ala süresinin 16,17 nolu ayeti
Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
Kuran-ı Kerim 595 . sayfasında bulunan,Leyl süresinin 12,13 nolu ayeti
Doğru yolu göstermek bize aittir. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
Kuran-ı Kerim 596 . sayfasında bulunan,Duha süresinin 4 nolu ayeti
Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
Kuran-ı Kerim 600 . sayfasında bulunan,Tekasür süresinin 5,6,7,8 nolu ayeti
Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Önerilen sayfalar
İmtihan kelimesi bulunan ayetler Fitne kelimesi bulunan ayetler Cihad kelimesi bulunan ayetler Savaş kelimesi bulunan ayetler Hasta kelimesi bulunan ayetler Dünya kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Musibet kelimesi bulunan ayetler Sevinç kelimesi bulunan ayetlerSitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.
T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.
Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.