Şükr kelimesi bulunan ayetler Sabr kelimesi bulunan ayetler Namaz kelimesi bulunan ayetler Zekat kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler
Kuranı Kerim
Matematik Matematik soruları
Mehmet Açar yazılım

Azab kelimesi bulunan ayetler

Kuran-ı Kerim 8 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 49 nolu ayeti
Hatırlayın ki, sizi, Firavun taraftarlarından kurtardık. Çünkü onlar size azabın en kötüsünü reva görüyorlar, yeni doğan erkek çocuklarınızı kesiyorlar, (fenalık için) kızlarınızı hayatta bırakıyorlardı. Aslında o size reva görülenlerde Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Kuran-ı Kerim 13 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 85 nolu ayeti
Bu misakı kabul eden sizler, (verdiğiniz sözün tersine) birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde (hem çıkarıyor hem de) size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir.

Kuran-ı Kerim 19 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 126 nolu ayeti
İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!

Kuran-ı Kerim 25 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 165 nolu ayeti
İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.

Kuran-ı Kerim 25 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 166 nolu ayeti
İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.

Kuran-ı Kerim 26 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 175 nolu ayeti
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!

Kuran-ı Kerim 26 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 176 nolu ayeti
O azabın sebebi, Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır. (Buna rağmen farklı yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler, elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir.

Kuran-ı Kerim 31 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 201 nolu ayeti
Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.

Kuran-ı Kerim 33 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 211 nolu ayeti
İsrailoğullarına sor ki kendilerine nice apaçık mucizeler verdik. Kim mucizeler kendisine geldikten sonra Allah'ın nimetini (âyetlerini) değiştirirse bilsin ki Allah'ın azabı şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 16 nolu ayeti
(Bu nimetler) «Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!» diyen;

Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 21 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden insanları öldürenler (yok mu), onlara acı bir azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 57 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 56 nolu ayeti
İnkâr edenler var ya, onları dünya ve ahirette şiddetli bir azaba çarptıracağım; onların hiç yardımcıları da olmayacak.

Kuran-ı Kerim 63 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 106 nolu ayeti
Nice yüzlerin ağardığı, nice yüzlerin de karardığı günü (düşünün.) İmdi, yüzleri kararanlara: İnanmanızdan sonra kâfir mi oldunuz? Öyle ise inkâr etmiş olmanız yüzünden tadın azabı! (denilir).

Kuran-ı Kerim 74 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 181 nolu ayeti
«Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz» diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Onların (bu) dediklerini, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı!

Kuran-ı Kerim 75 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 191 nolu ayeti
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!

Kuran-ı Kerim 112 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 36 nolu ayeti
Şüphe yok ki kâfir olanlar, yer yüzündeki her şey ve bunun yanında da bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu fidye verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acı bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 126 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 115 nolu ayeti
Allah da şöyle buyurdu: Ben onu size şüphesiz indireceğim; ama bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, kâinatta hiç bir kimseye etmediğim azabı ona edeceğim!

Kuran-ı Kerim 128 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 15 nolu ayeti
De ki: Ben, Rabbim'e isyan edersem gerçekten büyük bir günün (kıyametin) azabından korkarım.

Kuran-ı Kerim 130 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 30 nolu ayeti
Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onları bir görsen! Allah: Bu (yeniden dirilme olayı), hak değil miymiş? diyecek. Onlar da «Rabbimize andolsun ki evet!» diyecekler. Allah da, Öyle ise inkâr ettiğinizden dolayı azabı tadın! diyecek.

Kuran-ı Kerim 131 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 40 nolu ayeti
De ki: Ne dersiniz; size Allah'ın azabı gelse veya o kıyamet gelip çatıverse size, Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)!

Kuran-ı Kerim 131 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 43 nolu ayeti
Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi.

Kuran-ı Kerim 132 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 47 nolu ayeti
De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?

Kuran-ı Kerim 138 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 93 nolu ayeti
Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken «Bana da vahyolundu» diyenden ve «Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğim» diyenden daha zalim kim vardır! O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: «Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız!» derken onların halini bir görsen!

Kuran-ı Kerim 147 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 147 nolu ayeti
Eğer seni yalanlarlarsa de ki: Rabbiniz geniş bir rahmet sahibidir. Bununla beraber O'nun azabı, suçlular topluluğundan uzaklaştırılamaz.

Kuran-ı Kerim 147 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 148 nolu ayeti
Putperestler diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.

Kuran-ı Kerim 148 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 157 nolu ayeti
Yahut «Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk» demeyesiniz diye (Kur'an'ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalimdir! Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.

Kuran-ı Kerim 150 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 4 nolu ayeti
Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.

Kuran-ı Kerim 154 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 39 nolu ayeti
Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!

Kuran-ı Kerim 157 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 59 nolu ayeti
Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.

Kuran-ı Kerim 159 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 77 nolu ayeti
Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 97 nolu ayeti
Yoksa o ülkelerin halkı geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 98 nolu ayeti
Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 99 nolu ayeti
Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.

Kuran-ı Kerim 165 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 134 nolu ayeti
Azap üzerlerine çökünce, «Ey Musa! sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et; eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğullarını seninle göndereceğiz» dediler.

Kuran-ı Kerim 165 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 135 nolu ayeti
Biz, ulaşacakları bir müddete kadar onlardan azabı kaldırınca hemen sözlerinden dönüverdiler.

Kuran-ı Kerim 169 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 156 nolu ayeti
Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük.» Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.

Kuran-ı Kerim 177 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 13 nolu ayeti
Bu söylenenler, onların Allah'a ve Resûlüne karşı gelmelerinden ötürüdür. Kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, bilsin ki Allah, azabı şiddetli olandır.

Kuran-ı Kerim 177 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 14 nolu ayeti
İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır.

Kuran-ı Kerim 178 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 25 nolu ayeti
Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 180 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 35 nolu ayeti
Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!

Kuran-ı Kerim 182 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 48 nolu ayeti
Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi.

Kuran-ı Kerim 182 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 50 nolu ayeti
Melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve «Tadın yakıcı cehennem azabını» (diyerek) o kâfirlerin canlarını alırken onları bir görseydin!

Kuran-ı Kerim 186 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 3 nolu ayeti
Hacc-ı ekber (en büyük hac) gününde Allah ve Resûlünden insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü müşriklerden uzaktır. Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Ve eğer yüz çevirirseniz bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakacak değilsiniz. (Ey Muhammed)! o kâfirlere elem verici bir azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 191 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 34 nolu ayeti
Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 198 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 74 nolu ayeti
(Ey Muhammed! O sözleri) söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resûlü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne dostu ne de yardımcısı vardır.

Kuran-ı Kerim 202 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 101 nolu ayeti
Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.

Kuran-ı Kerim 209 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 15 nolu ayeti
Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman (öldükten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir! dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.

Kuran-ı Kerim 213 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 50 nolu ayeti
De ki: (Ey müşrikler!) Ne dersiniz? Allah’ın azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse (ne yaparsınız?). Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar!

Kuran-ı Kerim 213 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 52 nolu ayeti
Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, «Ebedî azabı tadın!» denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?

Kuran-ı Kerim 214 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 54 nolu ayeti
(O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabı gördükleri zaman için için yanarlar. Aralarında adaletle hükmolunur ve onlara zulmedilmez.

Kuran-ı Kerim 215 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 70 nolu ayeti
Dünyada bir miktar geçim (sağlarlar), sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.

Kuran-ı Kerim 218 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 96,97 nolu ayeti
Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) bütün mucizeler gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 219 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 98 nolu ayeti
Yunus’un kavmi müstesna, (halkını yok ettiğimiz ülkelerden) herhangi bir ülke halkı, keşke (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus’un kavmi iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre (dünya nimetlerinden) faydalandırdık.

Kuran-ı Kerim 220 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 3 nolu ayeti
Ve Rabbinizden mağfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için (indirildi. Eğer bu emrolunanları yaparsanız), Allah sizi, tayin edilmiş bir süreye kadar güzel bir şekilde yaşatır, fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını verir. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım.»

Kuran-ı Kerim 221 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 8 nolu ayeti
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek, mutlaka «Onun gelmesini engelleyen nedir?» derler. Bilesiniz ki, kendilerine azap geldiği gün, bir daha onlardan uzaklaştırılacak değildir. Ve alay etmekte oldukları şey, onları çepeçevre kuşatacaktır.

Kuran-ı Kerim 223 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 20 nolu ayeti
Onlar yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir; onların Allah'tan başka (yardım isteyecekleri) dostları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri) ne görebiliyorlar ne de kulak veriyorlardı.

Kuran-ı Kerim 223 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 26 nolu ayeti
Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum.»

Kuran-ı Kerim 225 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 39 nolu ayeti
Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini ve sürekli bir azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz.»

Kuran-ı Kerim 226 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 48 nolu ayeti
Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ümmetlere bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in! Kendilerini (dünyada) faydalandıracağımız, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabın dokunacağı ümmetler de olacaktır.

Kuran-ı Kerim 230 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 84 nolu ayeti
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.

Kuran-ı Kerim 231 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 93 nolu ayeti
Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyin! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.»

Kuran-ı Kerim 232 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 103 nolu ayeti
İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlûkatın) hazır bulunduğu bir gündür.

Kuran-ı Kerim 247 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 110 nolu ayeti
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. (Fakat) suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.

Kuran-ı Kerim 249 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 6 nolu ayeti
(Müşrikler) senden iyilikten önce kötülüğü çabucak istiyorlar. Halbuki onlardan önce ibret alınacak nice azap örnekleri gelip geçmiştir. Doğrusu insanlar kötülük ettikleri halde Rabbin onlar için mağfiret sahibidir. (Bununla beraber) Rabbinin azabı da çok şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 249 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 13 nolu ayeti
Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.

Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 32 nolu ayeti
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 34 nolu ayeti
Dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha şiddetlidir. Onları Allah'tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.

Kuran-ı Kerim 255 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 7 nolu ayeti
«Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti.»

Kuran-ı Kerim 257 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 21 nolu ayeti
(Kıyamet gününde) hepsi Allah'ın huzuruna çıkacak ve zayıflar o büyüklük taslayanlara diyecekler ki: «Biz sizin tâbilerinizdik. Şimdi siz, Allah'ın azabından herhangi bir şeyi bizden savabilir misiniz?» Onlar da diyecekler ki: «(Ne yapalım) Allah bizi hidayete erdirseydi biz de sizi doğru yola iletirdik. Şimdi sızlansak da sabretsek de birdir. Çünkü bizim için sığınacak bir yer yoktur.»

Kuran-ı Kerim 260 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 44 nolu ayeti
Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım» diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?»

Kuran-ı Kerim 263 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 50 nolu ayeti
Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.

Kuran-ı Kerim 271 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 45,46 nolu ayeti
Kötülük tuzakları kuranlar, Allah'ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah'ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir.

Kuran-ı Kerim 275 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 85 nolu ayeti
O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.

Kuran-ı Kerim 286 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 57 nolu ayeti
Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır.

Kuran-ı Kerim 299 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 55 nolu ayeti
Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece, öncekilerinin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!

Kuran-ı Kerim 299 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 58 nolu ayeti
Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 309 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 75 nolu ayeti
De ki: Kim sapıklıkta ise, çok merhametli olan Allah ona mühlet versin! Nihayet kendilerine vâdolunan şeyi -ya azabı (müminler karşısında yenilgiyi), veya kıyameti- gördükleri zaman, mevki ve makamı daha kötü ve askeri daha zayıf olanın kim olduğunu öğreneceklerdir.

Kuran-ı Kerim 310 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 79 nolu ayeti
Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız.

Kuran-ı Kerim 315 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 71 nolu ayeti
(Firavun) Şöyle dedi: Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.

Kuran-ı Kerim 320 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 127 nolu ayeti
Doğru yoldan sapanı ve Rabbinin âyetlerine inanmayanı işte böyle cezalandırırız. Ahiret azabı, elbette daha şiddetli ve daha süreklidir.

Kuran-ı Kerim 325 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 46 nolu ayeti
Andolsun, onlara Rabbinin azabından ufak bir esinti dokunsa, hiç şüphesiz, «Vah bize! Hakikaten biz zalim kimselermişiz!» derler.

Kuran-ı Kerim 331 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 2 nolu ayeti
Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allah'ın azabı çok dehşetlidir!

Kuran-ı Kerim 331 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 4 nolu ayeti
Onun (şeytan) hakkında şöyle yazılmıştır: Kim onu yoldaş edinirse bilsin ki (şeytan) kendisini saptıracak ve alevli ateşin azabına sürükleyecektir.

Kuran-ı Kerim 332 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 8,9 nolu ayeti
İnsanlardan bazısı, bir bilgisi, bir rehberi ve (vahye dayanan) aydınlatıcı bir kitabı olmadığı halde, sırf Allah yolundan saptırmak için yanını eğip bükerek (kibir ve azamet içinde) Allah hakkında tartışmaya kalkar. Onun için dünyada bir rezillik vardır; kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız.

Kuran-ı Kerim 333 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 22 nolu ayeti
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: «Tadın bu yakıcı azabı!» (denilir).

Kuran-ı Kerim 337 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 47 nolu ayeti
(Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

Kuran-ı Kerim 337 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 55 nolu ayeti
İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur'an) hakkında hep şüphe içindedirler.

Kuran-ı Kerim 346 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 77 nolu ayeti
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır!

Kuran-ı Kerim 362 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 42 nolu ayeti
«Şayet tanrılarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten bizi neredeyse tanrılarımızdan saptıracaktı» diyorlar. Azabı gördükleri zaman, asıl kimin yolunun sapık olduğunu bilecekler!

Kuran-ı Kerim 364 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 65 nolu ayeti
Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

Kuran-ı Kerim 365 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 69 nolu ayeti
Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır.

Kuran-ı Kerim 371 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 135 nolu ayeti
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.

Kuran-ı Kerim 372 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 138 nolu ayeti
Biz azaba uğratılacak da değiliz.

Kuran-ı Kerim 372 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 156 nolu ayeti
Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.

Kuran-ı Kerim 374 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 189 nolu ayeti
Velhasıl onu yalancı saydılar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi!

Kuran-ı Kerim 374 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 200,201 nolu ayeti
Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

Kuran-ı Kerim 374 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 204 nolu ayeti
(Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı?

Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 5 nolu ayeti
İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.

Kuran-ı Kerim 392 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 64 nolu ayeti
«(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!» denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Kuran-ı Kerim 396 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 10 nolu ayeti
İnsanlardan kimi vardır ki: «Allah'a inandık» der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, «Doğrusu biz de sizinle beraberdik» derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?

Kuran-ı Kerim 397 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 21 nolu ayeti
O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

Kuran-ı Kerim 398 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 29 nolu ayeti
(Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız! Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: (Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!

Kuran-ı Kerim 402 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 53 nolu ayeti
Senden, azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir.

Kuran-ı Kerim 402 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 54 nolu ayeti
(Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Kuran-ı Kerim 410 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 7 nolu ayeti
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver!

Kuran-ı Kerim 412 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 21 nolu ayeti
Onlara «Allah'ın indirdiğine uyun» dendiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse!

Kuran-ı Kerim 412 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 24 nolu ayeti
Onları biraz faydalandırır, sonra kendilerini ağır bir azaba sürükleriz.

Kuran-ı Kerim 415 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 14 nolu ayeti
(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedî azabı tadın!

Kuran-ı Kerim 415 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 20 nolu ayeti
Yoldan çıkanlar ise, onların varacakları yer ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde geri çevrilirler ve kendilerine: Yalandır deyip durduğunuz cehennem azabını tadın! denir.

Kuran-ı Kerim 420 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 30 nolu ayeti
Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayâsızlık yaparsa, onun azabı iki katına çıkarılır. Bu, Allah'a göre kolaydır.

Kuran-ı Kerim 428 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 12 nolu ayeti
Sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü yine bir aylık mesafe olan rüzgârı da Süleyman'a (onun emrine) verdik ve onun için erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden sapsa, ona alevli azabı tattırırdık.

Kuran-ı Kerim 431 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 33 nolu ayeti
Zayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara: Hayır! Gece gündüz (işiniz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkâr etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz, derler. Artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkâr edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.

Kuran-ı Kerim 431 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 35 nolu ayeti
Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.

Kuran-ı Kerim 432 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 42 nolu ayeti
Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.

Kuran-ı Kerim 437 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 36 nolu ayeti
İnkâr edenlere de cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azabı da onlara biraz olsun hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri giden her nankörü böyle cezalandırırız.

Kuran-ı Kerim 446 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 38 nolu ayeti
Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız.

Kuran-ı Kerim 452 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 6,7,8 nolu ayeti
Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.

Kuran-ı Kerim 452 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 14 nolu ayeti
Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

Kuran-ı Kerim 455 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 61 nolu ayeti
Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler.

Kuran-ı Kerim 459 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 13 nolu ayeti
De ki: Rabbime karşı gelirsem, doğrusu büyük günün azabından korkarım.

Kuran-ı Kerim 460 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 24 nolu ayeti
Kıyamet gününde yüzünü azabın şiddetinden korumaya çalışan kimse (kendini ondan emin kılan gibi) midir? Zalimlere «Kazandığınızı tadın!» denilir.

Kuran-ı Kerim 460 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 26 nolu ayeti
Bu suretle Allah, dünya hayatında onlara rezilliği tattırdı. Ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bunu bilselerdi!

Kuran-ı Kerim 462 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 47 nolu ayeti
Eğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından (kurtulmak için) elbette bunları fedâ ederlerdi. Halbuki (o gün) onlar için, Allah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır.

Kuran-ı Kerim 464 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 57,58 nolu ayeti
Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.

Kuran-ı Kerim 466 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 2,3 nolu ayeti
Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır.

Kuran-ı Kerim 466 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 7 nolu ayeti
Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler).

Kuran-ı Kerim 468 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 22 nolu ayeti
Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık mucizeler getirdikleri halde, inkâr etmeleri idi. Allah da kendilerini tutup yakalayıverdi. Doğrusu O, kuvvetlidir; azabı da pek çetindir.

Kuran-ı Kerim 469 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 29 nolu ayeti
Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.

Kuran-ı Kerim 471 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 46 nolu ayeti
Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine sokun (denilecek)!

Kuran-ı Kerim 471 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 49 nolu ayeti
Ateşte bulunanlar cehennem bekçilerine: Rabbinize dua edin, bizden, bir gün olsun azabı hafifletsin! diyecekler.

Kuran-ı Kerim 474 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 77 nolu ayeti
Onun için (Resûlüm), sen sabret! Şüphesiz Allah'ın vâdi gerçektir. Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya sana gösteririz, yahut seni daha önce vefat ettiririz. Nasıl olsa onlar bize döneceklerdir.

Kuran-ı Kerim 475 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 84 nolu ayeti
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.

Kuran-ı Kerim 475 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 85 nolu ayeti
Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen âdeti budur. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 477 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 16 nolu ayeti
Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.

Kuran-ı Kerim 477 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 17 nolu ayeti
Semûd'a gelince onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Böylece yapmakta oldukları kötülükler yüzünden alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarptı.

Kuran-ı Kerim 478 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 27 nolu ayeti
O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.

Kuran-ı Kerim 486 . sayfasında bulunan,Şura süresinin 44 nolu ayeti
Allah kimi saptırırsa, bundan sonra artık onun hiçbir dostu yoktur. Azabı gördüklerinde zalimlerin: Dönecek bir yol var mı? dediklerini görürsün.

Kuran-ı Kerim 491 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 35 nolu ayeti
Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.

Kuran-ı Kerim 491 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 42 nolu ayeti
Yahut onlara vâdettiğimiz azabı, sana gösteririz. Çünkü bizim onlara gücümüz yeter.

Kuran-ı Kerim 492 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 48 nolu ayeti
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.

Kuran-ı Kerim 492 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 50 nolu ayeti
Fakat biz onlardan azabı kaldırınca, sözlerinden dönüverdiler.

Kuran-ı Kerim 493 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 65 nolu ayeti
Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!

Kuran-ı Kerim 494 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 74,75 nolu ayeti
Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.

Kuran-ı Kerim 495 . sayfasında bulunan,Duhan süresinin 12 nolu ayeti
(İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).

Kuran-ı Kerim 495 . sayfasında bulunan,Duhan süresinin 15 nolu ayeti
Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

Kuran-ı Kerim 497 . sayfasında bulunan,Duhan süresinin 56 nolu ayeti
İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır).

Kuran-ı Kerim 503 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 18 nolu ayeti
İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında azabın gerçekleştiği kimselerdir. Gerçekten onlar ziyana uğrayanlardır.

Kuran-ı Kerim 504 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 21 nolu ayeti
Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.

Kuran-ı Kerim 505 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 34 nolu ayeti
İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün: Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azabı tadın! der.

Kuran-ı Kerim 505 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 35 nolu ayeti
O halde (Resûlum),peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret. Onlar hakkında acele etme, onlar vâdedildikleri azabı gördükleri gün sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu, bir tebliğdir. Yoldan çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç!

Kuran-ı Kerim 512 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 16 nolu ayeti
Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

Kuran-ı Kerim 512 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 17 nolu ayeti
Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

Kuran-ı Kerim 513 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 25 nolu ayeti
Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

Kuran-ı Kerim 518 . sayfasında bulunan,Kaf süresinin 23,24,25,26 nolu ayeti
Yanındaki arkadaşı: «İşte yanımdaki hazır, der. (İki meleğe şu emir verilir:) Haydi ikiniz her inatçı kâfiri, hayra bütün gücüyle engel olanı, azgın şüpheciyi cehenneme atın; Allah ile beraber başka ilâh edineni, şiddetli azaba birlikte atın!

Kuran-ı Kerim 522 . sayfasında bulunan,Tur süresinin 1,2,3,4,5,6,7,8 nolu ayeti
Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.

Kuran-ı Kerim 523 . sayfasında bulunan,Tur süresinin 17,18 nolu ayeti
Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.

Kuran-ı Kerim 528 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 16 nolu ayeti
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!

Kuran-ı Kerim 528 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 18 nolu ayeti
Âd kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler).

Kuran-ı Kerim 528 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 21 nolu ayeti
Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 30 nolu ayeti
(Bu azgınlara) azabım ve uyarılarım nasıl oldu!

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 36 nolu ayeti
Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 37 nolu ayeti
Onlar Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 39 nolu ayeti
İşte azabımı ve uyarılarımı tadın! (denildi).

Kuran-ı Kerim 544 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 3 nolu ayeti
Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada (başka şekilde) cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için cehennem azabı vardır.

Kuran-ı Kerim 545 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 7 nolu ayeti
Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.

Kuran-ı Kerim 558 . sayfasında bulunan,Talak süresinin 8 nolu ayeti
Rabbinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.

Kuran-ı Kerim 561 . sayfasında bulunan,Mülk süresinin 5 nolu ayeti
Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Kuran-ı Kerim 561 . sayfasında bulunan,Mülk süresinin 6 nolu ayeti
Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!

Kuran-ı Kerim 564 . sayfasında bulunan,Kalem süresinin 33 nolu ayeti
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

Kuran-ı Kerim 565 . sayfasında bulunan,Kalem süresinin 44 nolu ayeti
(Resûlüm!) Sen bu sözü (Kur'an'ı) yalan sayanı bana bırak (kendini üzme). Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.

Kuran-ı Kerim 567 . sayfasında bulunan,Mearic süresinin 1,2,3 nolu ayeti
Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!

Kuran-ı Kerim 567 . sayfasında bulunan,Mearic süresinin 6 nolu ayeti
Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.

Kuran-ı Kerim 568 . sayfasında bulunan,Mearic süresinin 11,12,13,14 nolu ayeti
Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.

Kuran-ı Kerim 568 . sayfasında bulunan,Mearic süresinin 27,28 nolu ayeti
Rablerinin azabından korkanlar, ki Rablerinin azabı(na karşı) emin olunamaz;

Kuran-ı Kerim 572 . sayfasında bulunan,Cin süresinin 16,17 nolu ayeti
Şayet doğru yolda gitselerdi, bu hususta kendilerini denememiz için onlara bol su verirdik. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır.

Kuran-ı Kerim 580 . sayfasında bulunan,Mürselat süresinin 29 nolu ayeti
(İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

Kuran-ı Kerim 581 . sayfasında bulunan,Nebe süresinin 30 nolu ayeti
Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız.

Kuran-ı Kerim 583 . sayfasında bulunan,Naziat süresinin 25 nolu ayeti
Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.

Kuran-ı Kerim 589 . sayfasında bulunan,İnşikak süresinin 24 nolu ayeti
(Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 589 . sayfasında bulunan,Buruc süresinin 10 nolu ayeti
Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.

Kuran-ı Kerim 593 . sayfasında bulunan,Fecr süresinin 25 nolu ayeti
Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.



Sitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.