Şükr kelimesi bulunan ayetler Sabr kelimesi bulunan ayetler Namaz kelimesi bulunan ayetler Zekat kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler
Kuranı Kerim
Matematik Matematik soruları
Mehmet Açar yazılım

Haber kelimesi bulunan ayetler

Kuran-ı Kerim 47 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 279 nolu ayeti
Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.

Kuran-ı Kerim 55 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 44 nolu ayeti
(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.

Kuran-ı Kerim 56 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 49 nolu ayeti
O, İsrailoğullarına bir elçi olacak (ve onlara şöyle diyecek:) Size Rabbinizden bir mucize getirdim: Size çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerim ve Allah'ın izni ile o kuş oluverir. Yine Allah'ın izni ile körü ve alacalıyı iyileştirir, ölüleri diriltirim. Ayrıca evlerinizde ne yeyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer inanan kimseler iseniz, bunda sizin için bir ibret vardır.

Kuran-ı Kerim 85 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 42 nolu ayeti
Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.

Kuran-ı Kerim 91 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 83 nolu ayeti
Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar; halbuki onu, Resûl'e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz.

Kuran-ı Kerim 109 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 14 nolu ayeti
«Biz hıristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 111 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 27 nolu ayeti
Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), «Andolsun seni öldüreceğim» dedi. Diğeri de «Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder» dedi (ve ekledi:)

Kuran-ı Kerim 115 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 48 nolu ayeti
Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n gerçek tarafını) O haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 117 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 60 nolu ayeti
De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah'ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır.

Kuran-ı Kerim 127 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 5 nolu ayeti
Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir.

Kuran-ı Kerim 130 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 34 nolu ayeti
Andolsun ki senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı. Onlar, yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine rağmen sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti. Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur. Muhakkak ki peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi.

Kuran-ı Kerim 134 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 60 nolu ayeti
Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne işlediğinizi bilen; sonra belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur. Sonra dönüşünüz yine O'nadır. Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 134 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 67 nolu ayeti
Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır. Yakında siz de gerçeği bileceksiniz.

Kuran-ı Kerim 149 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 164 nolu ayeti
De ki: Allah her şeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mı arayacağım? Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. Ve O, uyuşmazlığa düştüğünüz gerçeği size haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 101 nolu ayeti
İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.

Kuran-ı Kerim 172 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 175 nolu ayeti
Onlara (yahudilere), kendisine âyetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.

Kuran-ı Kerim 196 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 64 nolu ayeti
Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin müminlere indirilmesinden çekinirler. De ki: Siz alay edin! Allah o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkaracaktır.

Kuran-ı Kerim 197 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 70 nolu ayeti
Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Peygamberi onlara apaçık mucizeler getirmişti. Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler.

Kuran-ı Kerim 201 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 94 nolu ayeti
(Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: (Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; çünkü Allah, haberlerinizi bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resûlü de. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 202 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 105 nolu ayeti
De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 209 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 18 nolu ayeti
Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: «Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.»

Kuran-ı Kerim 210 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 23 nolu ayeti
Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz.

Kuran-ı Kerim 213 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 53 nolu ayeti
«O (azap) bir gerçek midir?» diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.

Kuran-ı Kerim 216 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 71 nolu ayeti
Onlara Nuh’un haberini oku: Hani o kavmine demişti ki: «Ey kavmim! Eğer benim (aranızda) durmam ve Allah’ın âyetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yalnız Allah’a dayanıp güvenirim. Siz de ortaklarınızla beraber toplanıp yapacağınızı kararlaştırın. Sonra işiniz başınıza dert olmasın. Bundan sonra (vereceğiniz) hükmü, bana uygulayın ve bana mühlet de vermeyin.»

Kuran-ı Kerim 226 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 49 nolu ayeti
(Resûlüm!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır.

Kuran-ı Kerim 232 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 100 nolu ayeti
(Ey Muhammed!) İşte bu, (halkı helâk olmuş) memleketlerin haberlerindendir. Biz onu sana anlatıyoruz; onlardan (bugüne kadar izleri) kalan da vardır, biçilmiş ekin (gibi yok olan) da vardır.

Kuran-ı Kerim 234 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 120 nolu ayeti
Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.

Kuran-ı Kerim 236 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 15 nolu ayeti
Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf'a: Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına varmadan, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik.

Kuran-ı Kerim 238 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 36 nolu ayeti
Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.

Kuran-ı Kerim 238 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 37 nolu ayeti
(Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.

Kuran-ı Kerim 240 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 45 nolu ayeti
(Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusuf'u) hatırlayarak dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana) gönderin.

Kuran-ı Kerim 246 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 102 nolu ayeti
İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).

Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 33 nolu ayeti
Herkesin kazandığını gözetleyip muhafaza eden, (hiç böyle yapamayan gibi olur mu?). Onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: «Onlara ad verin (onlar necidir?). Yoksa siz Allah'a yeryüzünde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yahut boş laf mı ediyorsunuz?» Doğrusu inkâr edenlere hileleri süslü gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.

Kuran-ı Kerim 255 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 9 nolu ayeti
Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz.

Kuran-ı Kerim 263 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 49 nolu ayeti
(Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.

Kuran-ı Kerim 263 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 51 nolu ayeti
Onlara İbrahim'in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver.

Kuran-ı Kerim 301 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 78 nolu ayeti
(Hızır) şöyle dedi: «İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.»

Kuran-ı Kerim 318 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 99 nolu ayeti
(Resûlüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik.

Kuran-ı Kerim 361 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 22 nolu ayeti
(Fakat) melekleri görecekleri gün, günahkârlara o gün hiçbir sevinç haberi yoktur ve: (Size, sevinmek) yasaktır, yasak! diyeceklerdir.

Kuran-ı Kerim 366 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 6 nolu ayeti
Üstelik (ona) «yalandır» derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.

Kuran-ı Kerim 369 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 69 nolu ayeti
(Resûlüm!) Onlara İbrahim'in haberini de naklet.

Kuran-ı Kerim 375 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 221 nolu ayeti
Şeytanların ise kime ineceğini size haber vereyim mi?

Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 7 nolu ayeti
Hani Musa, ailesine şöyle demişti: Gerçekten ben bir ateş gördüm. (Gidip) size oradan bir haber getireceğim, yahut bir ateş parçası getireceğim, umarım ki ısınırsınız!

Kuran-ı Kerim 377 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 22 nolu ayeti
Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Kuran-ı Kerim 384 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 3 nolu ayeti
İman eden bir kavim için (faydalı olmak üzere) Musa ile Firavun'un haberlerinden bir kısmını sana gerçek şekliyle nakledeceğiz.

Kuran-ı Kerim 388 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 29 nolu ayeti
Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.

Kuran-ı Kerim 392 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 66 nolu ayeti
İşte o gün onlara bütün haberler körleşmiştir (delilleri tükenmiş, söyleyecek sözleri kalmamıştır); onlar birbirlerine de soramayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 396 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 8 nolu ayeti
Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.

Kuran-ı Kerim 411 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 15 nolu ayeti
Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.

Kuran-ı Kerim 412 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 23 nolu ayeti
(Resûlüm!) İnkâr edenin inkârı seni üzmesin. Onların dönüşü ancak bizedir. İşte o zaman yaptıklarını kendilerine haber veririz. Allah kalplerde olanı şüphesiz çok iyi bilir.

Kuran-ı Kerim 419 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 20 nolu ayeti
Bunlar, düşman birliklerinin bozulup gitmedikleri evhamı içindedirler. Müttefikler ordusu yine gelecek olsa, isterler ki, çölde göçebe Araplar içinde bulunsunlar da, sizin haberlerinizi (uzaktan) sorsunlar. Zaten içinizde bulunsalardı dahi pek savaşacak değillerdi.

Kuran-ı Kerim 421 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 34 nolu ayeti
Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, her şeyin iç yüzünü bilendir ve her şeyden haberi olandır.

Kuran-ı Kerim 425 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 60 nolu ayeti
Andolsun, iki yüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar (fuhuş düşüncesi taşıyanlar), şehirde kötü haber yayanlar (bu hallerinden) vazgeçmezlerse, seni onlara musallat ederiz (onlarla savaşmanı ve onları şehirden sürüp çıkarmanı sana emrederiz); sonra orada, senin yanında ancak az bir zaman kalabilirler.

Kuran-ı Kerim 427 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 1 nolu ayeti
Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır.

Kuran-ı Kerim 427 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 7 nolu ayeti
Kâfir olanlar (kendi aralarında) şöyle dediler: Çürüyüp paramparça olduğunuz vakit yeniden dirileceğinizi söyleyerek haber veren kişiyi gösterelim mi?

Kuran-ı Kerim 435 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 14 nolu ayeti
Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez.

Kuran-ı Kerim 453 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 21,22 nolu ayeti
(Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler.

Kuran-ı Kerim 456 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 67,68 nolu ayeti
De ki: Bu büyük bir haberdir. Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.

Kuran-ı Kerim 457 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 88 nolu ayeti
Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.

Kuran-ı Kerim 458 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 7 nolu ayeti
Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz Allah, size muhtaç değildir. Bununla beraber O, kullarının küfrüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizden bunu kabul eder. Hiçbir günahkâr diğerinin günahını çekmez. Nihayet hepinizin dönüp gidişi, Rabbinizedir. Yaptıklarınızı O size haber verir. Çünkü O, kalplerde olan herşeyi hakkıyla bilendir.

Kuran-ı Kerim 481 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 50 nolu ayeti
Andolsun ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattırırsak: Bu, benim hakkımdır, kıyametin kopacağını sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile muhakkak O'nun katında benim için daha güzel şeyler vardır, der. Biz, inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve muhakkak onlara ağır azaptan tattıracağız.

Kuran-ı Kerim 485 . sayfasında bulunan,Şura süresinin 27 nolu ayeti
Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir.

Kuran-ı Kerim 509 . sayfasında bulunan,Muhammed süresinin 31 nolu ayeti
Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.

Kuran-ı Kerim 515 . sayfasında bulunan,Hucurat süresinin 6 nolu ayeti
Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

Kuran-ı Kerim 520 . sayfasında bulunan,Zariyat süresinin 24 nolu ayeti
İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.)

Kuran-ı Kerim 526 . sayfasında bulunan,Necm süresinin 36,37 nolu ayeti
Yoksa, Musa'nın ve ahdine vefa gösteren İbrahim'in sahifelerinde yazılı olanlar kendisine haber verilmedi mi?

Kuran-ı Kerim 527 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 4 nolu ayeti
Andolsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 28 nolu ayeti
Onlara, suyun aralarında paylaştırıldığını haber ver. Her biri kendi içme sırasında gelsin.

Kuran-ı Kerim 535 . sayfasında bulunan,Vakıa süresinin 63 nolu ayeti
Şimdi bana, ektiğinizi haber verin.

Kuran-ı Kerim 537 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 10 nolu ayeti
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâdetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır.

Kuran-ı Kerim 541 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 3 nolu ayeti
Kadınlardan zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

Kuran-ı Kerim 541 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 6 nolu ayeti
O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.

Kuran-ı Kerim 542 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 7 nolu ayeti
Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.

Kuran-ı Kerim 552 . sayfasında bulunan,Cuma süresinin 8 nolu ayeti
De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.

Kuran-ı Kerim 555 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 5 nolu ayeti
Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar (dünyada) yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.

Kuran-ı Kerim 555 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 7 nolu ayeti
İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır.

Kuran-ı Kerim 559 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 3 nolu ayeti
Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.

Kuran-ı Kerim 581 . sayfasında bulunan,Nebe süresinin 2,3 nolu ayeti
(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi?

Kuran-ı Kerim 583 . sayfasında bulunan,Naziat süresinin 15 nolu ayeti
(Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi?

Kuran-ı Kerim 590 . sayfasında bulunan,Buruc süresinin 17,18 nolu ayeti
Orduların, Firavun ve Semûd'un (uğradıkları felâketin) haberi sana geldi mi?

Kuran-ı Kerim 591 . sayfasında bulunan,Gasiye süresinin 1 nolu ayeti
(Resûlüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?

Kuran-ı Kerim 599 . sayfasında bulunan,Zilzal süresinin 1,2,3,4,5 nolu ayeti
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.



Sitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.