Şükr kelimesi bulunan ayetler Sabr kelimesi bulunan ayetler Namaz kelimesi bulunan ayetler Zekat kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler
Kuranı Kerim
Matematik Matematik soruları
Mehmet Açar yazılım

Peygamber kelimesi bulunan ayetler

Kuran-ı Kerim 9 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 61 nolu ayeti
Hani siz (verilen nimetlere karşılık): Ey Musa! Bir tek yemekle yetinemeyiz; bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın, dediniz. Musa ise: Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehre inin. Zira istedikleriniz sizin için orada var, dedi. İşte (bu hadiseden sonra) üzerlerine aşağılık ve yoksulluk damgası vuruldu. Allah'ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah'ın âyetlerini inkâra devam etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve taşkınlıkları sebebiyledir.

Kuran-ı Kerim 13 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 87 nolu ayeti
Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da deliller verdik. Ve onu, Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Ama ne zaman size bir peygamber nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiyse büyüklük taslayarak kimini yalanladığınız kimini de öldürdüğünüz doğru değil mi!

Kuran-ı Kerim 14 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 90 nolu ayeti
Allah'ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah'ın indirdiğini (Kur'an'ı) inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü bir şeydir! Böylece onlar, gazap üstüne gazaba uğradılar. Ayrıca kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 14 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 91 nolu ayeti
Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur'an, kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.

Kuran-ı Kerim 15 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 98 nolu ayeti
Kim, Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikâil'e düşman olursa bilsin ki Allah da inkârcı kâfirlerin düşmanıdır.

Kuran-ı Kerim 17 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 108 nolu ayeti
Yoksa siz de (ey müslümanlar), daha önce Musa'ya sorulduğu gibi peygamberinize sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse, şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur.

Kuran-ı Kerim 20 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 129 nolu ayeti
Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.

Kuran-ı Kerim 21 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 136 nolu ayeti
«Biz, Allah'a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâta indirilene, Musa ve İsa'ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk» deyin.

Kuran-ı Kerim 22 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 143 nolu ayeti
İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık. Senin yöneldiğin yeri (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah'ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir.

Kuran-ı Kerim 27 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 177 nolu ayeti
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!

Kuran-ı Kerim 33 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 213 nolu ayeti
İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.

Kuran-ı Kerim 33 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 214 nolu ayeti
(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.

Kuran-ı Kerim 40 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 246 nolu ayeti
Musa'dan sonra, Benî İsrail'den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiş bir peygambere: «Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasında) Allah yolunda savaşalım» demişlerdi. «Ya size savaş yazılır da savaşmazsanız?» dedi. «Yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda neden savaşmayalım?» dediler. Kendilerine savaş yazılınca, içlerinden pek azı hariç, geri dönüp kaçtılar. Allah zalimleri iyi bilir.

Kuran-ı Kerim 41 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 252 nolu ayeti
İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.

Kuran-ı Kerim 42 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 253 nolu ayeti
O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu'l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.

Kuran-ı Kerim 49 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 285 nolu ayeti
Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. «Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır» dediler.

Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 21 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden insanları öldürenler (yok mu), onlara acı bir azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 55 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 39 nolu ayeti
Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler.

Kuran-ı Kerim 58 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 68 nolu ayeti
İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur.

Kuran-ı Kerim 60 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 79 nolu ayeti
Hiçbir insanın, Allah'ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkıp) insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olun! demesi mümkün değildir. Bilakis (şöyle demesi gerekir): Okutmakta ve öğretmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe hâlis kullar olunuz.

Kuran-ı Kerim 60 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 80 nolu ayeti
Ve size: Melekleri ve peygamberleri ilâhlar edinin, diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra hiç size kâfirliği emreder mi?

Kuran-ı Kerim 60 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 81 nolu ayeti
Hani Allah, peygamberlerden: «Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz» diye söz almış, «Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?» dediğinde, «Kabul ettik» cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.

Kuran-ı Kerim 61 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 84 nolu ayeti
De ki: Biz, Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve Ya'kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz.

Kuran-ı Kerim 64 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 112 nolu ayeti
Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.

Kuran-ı Kerim 68 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 144 nolu ayeti
Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır.

Kuran-ı Kerim 68 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 146 nolu ayeti
Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Kuran-ı Kerim 69 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 153 nolu ayeti
O zaman Peygamber arkanızdan sizi çağırdığı halde siz, durmadan (savaş alanından) uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. (Allah) size keder üstüne keder verdi ki, bundan dolayı gerek elinizden gidene, gerekse başınıza gelenlere üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Kuran-ı Kerim 71 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 161 nolu ayeti
Bir peygambere, emanete hıyanet yaraşmaz. Kim emanete (devlet malına) hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese -asla haksızlığa uğratılmaksızın-kazandığı tastamam verilir.

Kuran-ı Kerim 71 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 164 nolu ayeti
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.

Kuran-ı Kerim 72 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 172 nolu ayeti
Yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.

Kuran-ı Kerim 73 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 179 nolu ayeti
Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır. Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini ayırdeder. O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takvâ sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.

Kuran-ı Kerim 74 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 181 nolu ayeti
«Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz» diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Onların (bu) dediklerini, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı!

Kuran-ı Kerim 74 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 183 nolu ayeti
«Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti» diyenlere şöyle de: Size, benden önce mucizelerle, (özellikle) dediğiniz (mucize) ile nice peygamberler geldi. Eğer doğru insanlar iseniz, ya onları niçin öldürdünüz?

Kuran-ı Kerim 74 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 184 nolu ayeti
(Resûlüm!) Eğer seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gerçekten, senden önce apaçık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi.

Kuran-ı Kerim 75 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 194 nolu ayeti
Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vâdettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vâdinden caymazsın!

Kuran-ı Kerim 79 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 13 nolu ayeti
Bunlar, Allah'ın (koyduğu) sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; orada devamlı kalıcıdırlar; işte büyük kurtuluş budur.

Kuran-ı Kerim 79 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 14 nolu ayeti
Kim Allah'a ve Peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 85 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 42 nolu ayeti
Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.

Kuran-ı Kerim 87 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 59 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Kuran-ı Kerim 88 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 64 nolu ayeti
Biz her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.

Kuran-ı Kerim 89 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 69 nolu ayeti
Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Kuran-ı Kerim 97 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 115 nolu ayeti
Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.

Kuran-ı Kerim 99 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 136 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyle sapıtmıştır.

Kuran-ı Kerim 101 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 150 nolu ayeti
Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip «Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız» diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu;

Kuran-ı Kerim 101 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 152 nolu ayeti
Allah'a ve peygamberlerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara (gelince) işte Allah onlara bir gün mükâfatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Kuran-ı Kerim 102 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 155 nolu ayeti
Sözlerinden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve «Kalplerimiz kılıflanmıştır» demeleri sebebiyle (onları lânetledik, türlü belâlar verdik. Onların kalpleri kılıflı değildir;) tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o kalpler üzerine mühür vurmuştur; pek azı müstesna artık iman etmezler.

Kuran-ı Kerim 103 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 163 nolu ayeti
Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.

Kuran-ı Kerim 103 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 164 nolu ayeti
Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Musa ile gerçekten konuştu.

Kuran-ı Kerim 103 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 165 nolu ayeti
(Yerine göre) müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 104 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 171 nolu ayeti
Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür, (o) Allah'ın, Meryem'e ulaştırdığı «kün: Ol» kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur. (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit edilmiş, yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. «(Tanrı) üçtür» demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. Allah ancak bir tek Allah'tır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.

Kuran-ı Kerim 108 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 12 nolu ayeti
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur.

Kuran-ı Kerim 110 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 19 nolu ayeti
Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki (kıyamette): «Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi» demiyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir.

Kuran-ı Kerim 110 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 20 nolu ayeti
Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.

Kuran-ı Kerim 112 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 32 nolu ayeti
İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.

Kuran-ı Kerim 114 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 44 nolu ayeti
Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Kuran-ı Kerim 115 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 46 nolu ayeti
Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.

Kuran-ı Kerim 118 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 70 nolu ayeti
Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Kuran-ı Kerim 120 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 81 nolu ayeti
Eğer onlar Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilene iman etmiş olsalardı onları (müşrikleri) dost edinmezlerdi; fakat onların çoğu yoldan çıkmışlardır.

Kuran-ı Kerim 125 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 109 nolu ayeti
Allah'ın peygamberleri toplayıp da «Size ne cevap verildi» dediği gün, «Bizim hiçbir bilgimiz yok, şüphesiz gizlilikleri hakkıyle bilen ancak sensin» diyeceklerdir.

Kuran-ı Kerim 125 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 111 nolu ayeti
Hani havârîlere, «Bana ve peygamberime iman edin» diye ilham etmiştim. Onlar (da), «İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol» demişlerdi.

Kuran-ı Kerim 128 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 9 nolu ayeti
Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.

Kuran-ı Kerim 128 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 10 nolu ayeti
Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.

Kuran-ı Kerim 129 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 26 nolu ayeti
Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.

Kuran-ı Kerim 130 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 34 nolu ayeti
Andolsun ki senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı. Onlar, yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine rağmen sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti. Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur. Muhakkak ki peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi.

Kuran-ı Kerim 132 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 48 nolu ayeti
Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler.

Kuran-ı Kerim 137 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 89 nolu ayeti
İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer onlar (kâfirler) bunları inkâr ederse şüphesiz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz.

Kuran-ı Kerim 137 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 90 nolu ayeti
İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. De ki: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür.

Kuran-ı Kerim 141 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 112 nolu ayeti
Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.

Kuran-ı Kerim 142 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 124 nolu ayeti
Onlara bir âyet geldiğinde, Allah'ın elçilerine verilenin benzeri bize de verilmedikçe kesinlikle inanmayız, dediler. Allah, peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.

Kuran-ı Kerim 143 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 130 nolu ayeti
Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? Derler ki: «Kendi aleyhimize şahitlik ederiz.» Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

Kuran-ı Kerim 150 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 6 nolu ayeti
Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!

Kuran-ı Kerim 153 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 35 nolu ayeti
Ey Âdem oğulları! Size kendi içinizden âyetlerimi anlatacak peygamberler gelir de kim (onlara karşı gelmekten) sakınır ve kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Kuran-ı Kerim 159 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 77 nolu ayeti
Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.

Kuran-ı Kerim 161 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 94 nolu ayeti
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını, (peygambere baş kaldırdıklarından ötürü bize) yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 101 nolu ayeti
İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 104 nolu ayeti
Musa dedi ki: «Ey Firavun! Ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.

Kuran-ı Kerim 169 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 157 nolu ayeti
Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.

Kuran-ı Kerim 169 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 158 nolu ayeti
De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Ondan başka tanrı yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne -ki o, Allah'a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve O'na uyun ki doğru yolu bulasınız.

Kuran-ı Kerim 176 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 1 nolu ayeti
Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin.

Kuran-ı Kerim 179 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 27 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamber'e hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz.

Kuran-ı Kerim 184 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 64 nolu ayeti
Ey Peygamber! Sana ve sana uyan müminlere Allah yeter.

Kuran-ı Kerim 184 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 65 nolu ayeti
Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

Kuran-ı Kerim 184 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 67 nolu ayeti
Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 185 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 70 nolu ayeti
Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah kalplerinizde hayır olduğunu bilirse, sizden alınandan (fidyeden) daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar. Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 187 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 13 nolu ayeti
(Ey müminler!) verdikleri sözü bozan, Peygamber'i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve ilk önce size karşı savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.

Kuran-ı Kerim 188 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 16 nolu ayeti
Yoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Kuran-ı Kerim 195 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 61 nolu ayeti
(Yine o münafıklardan:) O (Peygamber, her söyleneni dinleyen) bir kulaktır, diyerek peygamberi incitenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah'a inanır, müminlere güvenir ve o, sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah'ın Resûlüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 196 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 65 nolu ayeti
Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz?

Kuran-ı Kerim 197 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 70 nolu ayeti
Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Peygamberi onlara apaçık mucizeler getirmişti. Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler.

Kuran-ı Kerim 198 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 73 nolu ayeti
Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!

Kuran-ı Kerim 200 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 88 nolu ayeti
Fakat Peygamber ve onunla beraber inananlar, mallarıyla, canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır ve onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir.

Kuran-ı Kerim 201 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 99 nolu ayeti
Bedevîlerden öylesi de vardır ki, Allah'a ve ahiret gününe inanır, (hayır için) harcayacağını Allah katında yakınlığa ve Peygamber'in dualarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o (harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine (cennetine) koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayan, esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 204 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 113 nolu ayeti
(Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara.

Kuran-ı Kerim 204 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 117 nolu ayeti
Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir.

Kuran-ı Kerim 206 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 128 nolu ayeti
Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.

Kuran-ı Kerim 208 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 13 nolu ayeti
Andolsun ki sizden önce, peygamberleri kendilerine mûcizeler getirdi ği halde (yalanlayıp) zulmettiklerinden dolayı nice milletleri helâk ettik; zaten onlar iman edecek değillerdi. İşte biz suçlu kavimleri böyle cezalandırırız.

Kuran-ı Kerim 213 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 47 nolu ayeti
Her ümmetin bir peygamberi vardır. Peygamberleri geldiği zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez.

Kuran-ı Kerim 216 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 74 nolu ayeti
Sonra onun arkasından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların kalplerini biz böyle mühürleriz.

Kuran-ı Kerim 219 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 103 nolu ayeti
Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.

Kuran-ı Kerim 220 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 5 nolu ayeti
Bilesiniz ki, onlar Peygamber'den, (düşmanlıklarını) gizlemeleri için göğüslerini çevirirler (gönüllerinden geçeni gizlerler). İyi bilin ki, onlar elbiselerine büründükleri zaman dahi, Allah onların gizlediklerini de, açığa çıkardıklarını da bilir. Çünkü O, kalplerin özünü bilendir.

Kuran-ı Kerim 227 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 59 nolu ayeti
İşte Âd (kavmi). Rablerinin âyetlerini inkâr ettiler; O'nun peygamberlerine âsi oldular ve inatçı her zorbanın emrine uydular.

Kuran-ı Kerim 247 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 109 nolu ayeti
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?

Kuran-ı Kerim 247 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 110 nolu ayeti
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. (Fakat) suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.

Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 32 nolu ayeti
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

Kuran-ı Kerim 253 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 38 nolu ayeti
Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.

Kuran-ı Kerim 254 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 4 nolu ayeti
(Allah'ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Çünkü O, güç ve hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 255 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 9 nolu ayeti
Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz.

Kuran-ı Kerim 256 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 13 nolu ayeti
Kâfir olanlar peygamberlerine dediler ki: «Elbette sizi ya yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!» Rableri de onlara: «Zalimleri mutlaka helâk edeceğiz!» diye vahyetti.

Kuran-ı Kerim 260 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 44 nolu ayeti
Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım» diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?»

Kuran-ı Kerim 260 . sayfasında bulunan,İbrahim süresinin 47 nolu ayeti
O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz.

Kuran-ı Kerim 261 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 11 nolu ayeti
Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi.

Kuran-ı Kerim 265 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 80 nolu ayeti
Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.

Kuran-ı Kerim 270 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 35 nolu ayeti
Ortak koşanlar dediler ki: «Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız ondan başkasına tapardık. Onun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Peygamberlerin üzerine açık seçik tebliğden başka bir şey düşer mi!

Kuran-ı Kerim 270 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 36 nolu ayeti
Andolsun ki biz, «Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının» diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur!

Kuran-ı Kerim 271 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 43 nolu ayeti
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

Kuran-ı Kerim 279 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 113 nolu ayeti
Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de onu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.

Kuran-ı Kerim 282 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 15 nolu ayeti
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.

Kuran-ı Kerim 286 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 55 nolu ayeti
Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilendir. Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık; Davud'a da Zebur'u verdik.

Kuran-ı Kerim 289 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 77 nolu ayeti
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun (da budur). Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.

Kuran-ı Kerim 290 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 94 nolu ayeti
Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiğinde, insanların (buna) inanmalarını sırf, «Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?» demeleri engellemiştir.

Kuran-ı Kerim 290 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 95 nolu ayeti
Şunu söyle: Eğer yeryüzünde yerleşmiş gezip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten, peygamber olarak bir melek gönderirdik.

Kuran-ı Kerim 306 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 30 nolu ayeti
Çocuk şöyle dedi: «Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı.»

Kuran-ı Kerim 307 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 41 nolu ayeti
Kitap'ta İbrahim'i an. Zira o, sıdkı bütün bir peygamberdi.

Kuran-ı Kerim 307 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 49 nolu ayeti
Nihayet İbrahim onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden uzaklaşıp bir tarafa çekildiği zaman biz ona İshak ve Yâ'kub'u bağışladık ve her birini peygamber yaptık.

Kuran-ı Kerim 308 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 53 nolu ayeti
Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardeşi Harun'u bir peygamber olarak armağan ettik.

Kuran-ı Kerim 308 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 56 nolu ayeti
Kitapta İdris'i de an. Hakikaten o, pek doğru bir insan, bir peygamberdi.

Kuran-ı Kerim 308 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 58 nolu ayeti
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail (Ya'kub) 'in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah'ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde bulunan İlmihal 1. cildinde tilâvet secdesinin yapılışı aşağıdaki gibi tarif edilmiştir.
  • Başta, tilâvet secdesi yapacak kişinin abdestli,üstünün başının temiz ve avret yerlerinin de örtülü olması şarttır.
  • Tilâvet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür
  • Eller kaldırılmaksızın "Allâhüekber" diyerek secdeye varılır.
  • Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" denildikten sonra yine Allâhüekber diyerek kalkılır.
  • Bu secdede aslolan, yüzün yere konulması, yani secde edilmesidir.
  • Secdenin oturduğu yerden değil de, ayaktan yere inilerek yapılması,secde yapıp oturmak yerine ayağa kalkılması müstehaptır.
  • Secdeden kalkarken "gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehaptır.

Kuran-ı Kerim 321 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 7 nolu ayeti
Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.

Kuran-ı Kerim 324 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 41 nolu ayeti
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi; ama onları alaya alanları, o alay konusu ettikleri şey kuşatıverdi.

Kuran-ı Kerim 340 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 78 nolu ayeti
Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size «müslümanlar» adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!

Kuran-ı Kerim 343 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 32 nolu ayeti
Onlar arasından kendilerine: «Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?» (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.

Kuran-ı Kerim 343 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 39 nolu ayeti
O peygamber: Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşılık bana yardımcı ol!

Kuran-ı Kerim 344 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 44 nolu ayeti
Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiği her defasında, onlar bu peygamberi yalanladılar; biz de onları birbiri ardından yok ettik ve onları ibret hikâyelerine dönüştürdük. Artık iman etmeyen kavmin canı cehenneme!

Kuran-ı Kerim 344 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 51 nolu ayeti
«Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yeyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyle bilmekteyim.»

Kuran-ı Kerim 345 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 69 nolu ayeti
Yoksa Peygamberlerini henüz tanımadılar da bu yüzden mi onu inkâr ediyorlar?

Kuran-ı Kerim 355 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 47 nolu ayeti
(Bazı insanlar:) «Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik» diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.

Kuran-ı Kerim 355 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 48 nolu ayeti
Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

Kuran-ı Kerim 356 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 54 nolu ayeti
De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.

Kuran-ı Kerim 356 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 56 nolu ayeti
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.

Kuran-ı Kerim 358 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 62 nolu ayeti
Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.

Kuran-ı Kerim 358 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 63 nolu ayeti
(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.

Kuran-ı Kerim 359 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 7 nolu ayeti
Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!

Kuran-ı Kerim 360 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 20 nolu ayeti
(Resûlüm!) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. (Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.

Kuran-ı Kerim 361 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 27 nolu ayeti
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!

Kuran-ı Kerim 361 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 31 nolu ayeti
(Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Kuran-ı Kerim 362 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 37 nolu ayeti
Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.

Kuran-ı Kerim 362 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 41 nolu ayeti
Seni gördükleri zaman: «Bu mu Allah'ın peygamber olarak gönderdiği!» diyerek hep seni alaya alıyorlar.

Kuran-ı Kerim 367 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 21 nolu ayeti
Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı.

Kuran-ı Kerim 370 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 105 nolu ayeti
Nuh kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladılar.

Kuran-ı Kerim 371 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 123 nolu ayeti
Âd (kavmi) de peygamberleri yalancılıkla suçladı.

Kuran-ı Kerim 372 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 141 nolu ayeti
Semûd (kavmi) de peygamberleri yalancılıkla suçladı.

Kuran-ı Kerim 373 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 160 nolu ayeti
Lût kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladı.

Kuran-ı Kerim 373 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 176 nolu ayeti
Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladı.

Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 10 nolu ayeti
Asânı at! Musa (asâyı atıp) onu yılan gibi deprenir görünce dönüp arkasına bakmadan kaçtı. (Kendisine dedik ki): Ey Musa! Korkma; çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz.

Kuran-ı Kerim 385 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 7 nolu ayeti
Musa'nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik.

Kuran-ı Kerim 390 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 47 nolu ayeti
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).

Kuran-ı Kerim 391 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 59 nolu ayeti
Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.

Kuran-ı Kerim 392 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 65 nolu ayeti
O gün Allah onları çağırarak: Peygamberlere ne cevap verdiniz? diyecektir.

Kuran-ı Kerim 397 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 18 nolu ayeti
Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir.

Kuran-ı Kerim 398 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 27 nolu ayeti
Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de sâlihler (zümresin) dendir.

Kuran-ı Kerim 404 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 9 nolu ayeti
Onlar, yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin âkıbetlerinin nice olduğuna bakmadılar mı? Ki onlar, kendilerinden daha güçlü idiler; yeryüzünü kazıp alt-üst etmişler, onu bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Peygamberleri, onlara da nice açık deliller getirmişlerdi. Zaten Allah onlara zulmedecek değildi; fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekteydiler.

Kuran-ı Kerim 408 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 47 nolu ayeti
Andolsun ki, biz senden önce kendi kavimlerine nice peygamberler gönderdik de onlara açık deliller getirdiler. (Onları dinlemeyip) günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.

Kuran-ı Kerim 414 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 3 nolu ayeti
«Onu Peygamber kendisi uydurdu» diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (Kitap) tır.

Kuran-ı Kerim 417 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 1 nolu ayeti
Ey Peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.

Kuran-ı Kerim 418 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 7 nolu ayeti
Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.

Kuran-ı Kerim 418 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 13 nolu ayeti
Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı.

Kuran-ı Kerim 420 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 28 nolu ayeti
Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim.

Kuran-ı Kerim 420 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 29 nolu ayeti
Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

Kuran-ı Kerim 420 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 30 nolu ayeti
Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık bir hayâsızlık yaparsa, onun azabı iki katına çıkarılır. Bu, Allah'a göre kolaydır.

Kuran-ı Kerim 421 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 32 nolu ayeti
Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah'tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Güzel söz söyleyin.

Kuran-ı Kerim 422 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 38 nolu ayeti
Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.

Kuran-ı Kerim 422 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 39 nolu ayeti
O peygamberler ki Allah'ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah'tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah (herkese) yeter.

Kuran-ı Kerim 422 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 40 nolu ayeti
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

Kuran-ı Kerim 423 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 45 nolu ayeti
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

Kuran-ı Kerim 423 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 50 nolu ayeti
Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

Kuran-ı Kerim 424 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 53 nolu ayeti
Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır.

Kuran-ı Kerim 425 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 56 nolu ayeti
Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.

Kuran-ı Kerim 425 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 59 nolu ayeti
Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 426 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 66 nolu ayeti
Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler.

Kuran-ı Kerim 432 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 45 nolu ayeti
Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) inkâr etmişlerdi. Bunlar, öncekilere verdiklerimizin onda birine erişmemişlerdi. (Böyle iken), peygamberimi yalanladılar; ama benim karşılık olarak verdiğim nasıl olmuştu!

Kuran-ı Kerim 432 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 46 nolu ayeti
(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: İkişerli olarak, teker teker Allah'a yönelin ve düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.

Kuran-ı Kerim 434 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 4 nolu ayeti
Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme); senden önceki peygamberler de yalanlanmıştır. Bütün işler yalnızca Allah'a döndürülecektir.

Kuran-ı Kerim 436 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 25 nolu ayeti
Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme), onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. (Oysa ki) peygamberleri onlara açık âyetler (mucizeler), sahifeler ve aydınlatıcı kitap getirmişlerdi.

Kuran-ı Kerim 439 . sayfasında bulunan,Yasin süresinin 3 nolu ayeti
Sen şüphesiz peygamberlerdensin.

Kuran-ı Kerim 441 . sayfasında bulunan,Yasin süresinin 30 nolu ayeti
Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.

Kuran-ı Kerim 442 . sayfasında bulunan,Yasin süresinin 52 nolu ayeti
(İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.

Kuran-ı Kerim 446 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 37 nolu ayeti
Hayır! O, gerçeği getirdi ve peygamberleri de doğruladı.

Kuran-ı Kerim 449 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 112,113 nolu ayeti
Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak.

Kuran-ı Kerim 449 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 123 nolu ayeti
İlyas da şüphe yok ki, peygamberlerdendi.

Kuran-ı Kerim 450 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 133 nolu ayeti
Lût da elbette peygamberlerdendi.

Kuran-ı Kerim 450 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 139 nolu ayeti
Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi.

Kuran-ı Kerim 450 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 147 nolu ayeti
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.

Kuran-ı Kerim 451 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 171 nolu ayeti
Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:

Kuran-ı Kerim 451 . sayfasında bulunan,Saffat süresinin 181 nolu ayeti
Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun!

Kuran-ı Kerim 452 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 12,13 nolu ayeti
Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun, Semûd, Lût kavmi ve Eyke halkı da peygamberleri yalanladılar. İşte bunlar da (peygamberlere karşı) birleşen topluluklardır.

Kuran-ı Kerim 452 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 14 nolu ayeti
Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

Kuran-ı Kerim 465 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 69 nolu ayeti
Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.

Kuran-ı Kerim 465 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 71 nolu ayeti
O küfredenler, bölük halinde cehenneme sürülür. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır, bekçileri onlara: Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi? derler. «Evet geldi» derler ama, azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.

Kuran-ı Kerim 466 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 5 nolu ayeti
Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti. Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!

Kuran-ı Kerim 468 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 22 nolu ayeti
Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık mucizeler getirdikleri halde, inkâr etmeleri idi. Allah da kendilerini tutup yakalayıverdi. Doğrusu O, kuvvetlidir; azabı da pek çetindir.

Kuran-ı Kerim 470 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 34 nolu ayeti
Andolsun ki, (Musa'dan) önce Yusuf da size açık deliller getirmişti ve onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Nihayet o vefat edince «Allah ondan sonra peygamber göndermez» dediniz. İşte Allah o aşırı giden şüphecileri böyle saptırır.

Kuran-ı Kerim 472 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 50 nolu ayeti
(Bekçiler:) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler. (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler. Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.

Kuran-ı Kerim 472 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 51 nolu ayeti
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

Kuran-ı Kerim 474 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 70 nolu ayeti
Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!

Kuran-ı Kerim 475 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 78 nolu ayeti
Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir âyeti kendiliğinden getiremez. Allah'ın emri gelince de hak uygulanır ve o zaman bâtılı seçenler hüsrana uğrayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 480 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 43 nolu ayeti
(Resûlüm!) Sana söylenen, senden önceki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Elbette ki senin Rabbin, hem mağfiret sahibi hem de acı bir azap sahibidir.

Kuran-ı Kerim 488 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 6 nolu ayeti
Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.

Kuran-ı Kerim 488 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 7 nolu ayeti
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.

Kuran-ı Kerim 490 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 29 nolu ayeti
Doğrusu bunları da atalarını da kendilerine hak ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar geçindirdim.

Kuran-ı Kerim 495 . sayfasında bulunan,Duhan süresinin 4,5,6 nolu ayeti
Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.

Kuran-ı Kerim 499 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 16 nolu ayeti
Andolsun ki biz, İsrailoğullarına Kitap, hüküm ve peygamberlik verdik. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları dünyalara üstün kıldık.

Kuran-ı Kerim 502 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 9 nolu ayeti
De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.

Kuran-ı Kerim 509 . sayfasında bulunan,Muhammed süresinin 32 nolu ayeti
İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.

Kuran-ı Kerim 509 . sayfasında bulunan,Muhammed süresinin 33 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.

Kuran-ı Kerim 511 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 12 nolu ayeti
Aslında siz Peygamberin ve müminlerin ailelerine bir daha dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.

Kuran-ı Kerim 512 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 17 nolu ayeti
Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

Kuran-ı Kerim 513 . sayfasında bulunan,Fetih süresinin 28 nolu ayeti
Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Şahit olarak Allah yeter.

Kuran-ı Kerim 514 . sayfasında bulunan,Hucurat süresinin 2 nolu ayeti
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.

Kuran-ı Kerim 517 . sayfasında bulunan,Kaf süresinin 14 nolu ayeti
Eyke halkı ve Tübba' kavmi de. Bütün bunlar peygamberleri yalanladılar da tehdidim gerçekleşti!

Kuran-ı Kerim 522 . sayfasında bulunan,Zariyat süresinin 52 nolu ayeti
İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 33 nolu ayeti
Lût'un kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanladı.

Kuran-ı Kerim 539 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 19 nolu ayeti
Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.

Kuran-ı Kerim 539 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 21 nolu ayeti
Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

Kuran-ı Kerim 540 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 25 nolu ayeti
Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.

Kuran-ı Kerim 540 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 26 nolu ayeti
Andolsun ki biz, Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik, peygamberliği de kitabı da onların soyuna verdik. Onlardan (insanlardan) kimi doğru yoldadır; içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır.

Kuran-ı Kerim 540 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 27 nolu ayeti
Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.

Kuran-ı Kerim 540 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 28 nolu ayeti
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 542 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 8 nolu ayeti
Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o yasaklananı yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber'e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'ın selamlamadığı bir şekilde selamlıyorlar. Kendi içlerinden de: Bu söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize azap etmesi gerekmez miydi? derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir orası!

Kuran-ı Kerim 542 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 9 nolu ayeti
Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvâyı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.

Kuran-ı Kerim 543 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 12 nolu ayeti
Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 543 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 20 nolu ayeti
Allah'a ve Peygamberine düşman olanlar, işte onlar en aşağıların arasındadırlar.

Kuran-ı Kerim 545 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 4 nolu ayeti
Bu, onların Allah'a ve Peygamberine karşı gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki Allah'ın cezalandırması çetindir.

Kuran-ı Kerim 545 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 6 nolu ayeti
Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir.

Kuran-ı Kerim 545 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 7 nolu ayeti
Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.

Kuran-ı Kerim 545 . sayfasında bulunan,Haşr süresinin 8 nolu ayeti
(Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.

Kuran-ı Kerim 548 . sayfasında bulunan,Mümtehine süresinin 1 nolu ayeti
Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Peygamber'i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur.

Kuran-ı Kerim 550 . sayfasında bulunan,Mümtehine süresinin 12 nolu ayeti
Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 551 . sayfasında bulunan,Saff süresinin 6 nolu ayeti
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.

Kuran-ı Kerim 551 . sayfasında bulunan,Saff süresinin 9 nolu ayeti
Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur.

Kuran-ı Kerim 552 . sayfasında bulunan,Cuma süresinin 2 nolu ayeti
Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.

Kuran-ı Kerim 553 . sayfasında bulunan,Münafikun süresinin 1 nolu ayeti
Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın Peygamberisin, derler. Allah da bilir ki sen elbette, O'nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir.

Kuran-ı Kerim 554 . sayfasında bulunan,Münafikun süresinin 5 nolu ayeti
Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Kuran-ı Kerim 554 . sayfasında bulunan,Münafikun süresinin 8 nolu ayeti
Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.

Kuran-ı Kerim 555 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 6 nolu ayeti
(O azabın sebebi) şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.

Kuran-ı Kerim 555 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 8 nolu ayeti
Onun için Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Kuran-ı Kerim 556 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 12 nolu ayeti
Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.

Kuran-ı Kerim 557 . sayfasında bulunan,Talak süresinin 1 nolu ayeti
Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

Kuran-ı Kerim 558 . sayfasında bulunan,Talak süresinin 11 nolu ayeti
İman edip sâlih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir Peygamber göndermiştir. Kim Allah'a inanır ve faydalı iş yaparsa Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir.

Kuran-ı Kerim 559 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 1 nolu ayeti
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 559 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 3 nolu ayeti
Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.

Kuran-ı Kerim 559 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 4 nolu ayeti
Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır.

Kuran-ı Kerim 560 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 8 nolu ayeti
Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nûrları aydınlatıp gider de, «Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin» derler.

Kuran-ı Kerim 560 . sayfasında bulunan,Tahrim süresinin 9 nolu ayeti
Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer ne de kötüdür!

Kuran-ı Kerim 561 . sayfasında bulunan,Mülk süresinin 8 nolu ayeti
Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.

Kuran-ı Kerim 561 . sayfasında bulunan,Mülk süresinin 9 nolu ayeti
Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.

Kuran-ı Kerim 566 . sayfasında bulunan,Hakka süresinin 10 nolu ayeti
Böylece Rablerinin peygamberlerine karşı geldiler, O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.

Kuran-ı Kerim 572 . sayfasında bulunan,Cin süresinin 27 nolu ayeti
Ancak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır. Çünkü O, bunun önünden ve ardından gözcüler salar,

Kuran-ı Kerim 573 . sayfasında bulunan,Müzzemmil süresinin 15 nolu ayeti
Nasıl Firavun'a bir elçi göndermiş idiysek doğrusu size de, hakkınızda şahitlik edecek bir peygamber gönderdik.

Kuran-ı Kerim 573 . sayfasında bulunan,Müzzemmil süresinin 16 nolu ayeti
Ama Firavun o peygambere karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde muaheze etmiştik.

Kuran-ı Kerim 579 . sayfasında bulunan,Mürselat süresinin 8,9,10,11 nolu ayeti
Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).



Sitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.