Şükr kelimesi bulunan ayetler Sabr kelimesi bulunan ayetler Namaz kelimesi bulunan ayetler Zekat kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler
Kuranı Kerim
Matematik Matematik soruları
Mehmet Açar yazılım

Yakala kelimesi bulunan ayetler

Kuran-ı Kerim 30 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 191 nolu ayeti
Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

Kuran-ı Kerim 44 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 260 nolu ayeti
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu.

Kuran-ı Kerim 51 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 11 nolu ayeti
(Onların yolu) Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tuttuğu yola benzer. Onlar bizim âyetlerimizi yalanladılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah'ın cezası çok şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 92 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 89 nolu ayeti
Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin.

Kuran-ı Kerim 92 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 91 nolu ayeti
Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik.

Kuran-ı Kerim 106 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 4 nolu ayeti
Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır. Allah'ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yeyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'tan korkun. Allah'ın hesabı pek çabuktur.

Kuran-ı Kerim 131 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 44 nolu ayeti
Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık, birdenbire onlar bütün ümitlerini yitirdiler.

Kuran-ı Kerim 158 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 73 nolu ayeti
Semûd kavmine de kardeşleri Salih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir mucize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin, (içsin); ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar.

Kuran-ı Kerim 159 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 78 nolu ayeti
Bunun üzerine onları o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.

Kuran-ı Kerim 161 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 91 nolu ayeti
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.

Kuran-ı Kerim 161 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 95 nolu ayeti
Sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. Nihayet çoğaldılar ve: «Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı» dediler. Biz de onları, kendileri farkına varmadan ansızın yakaladık.

Kuran-ı Kerim 162 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 96 nolu ayeti
O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.

Kuran-ı Kerim 163 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 117 nolu ayeti
Biz de Musa'ya, «Asanı at!» diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

Kuran-ı Kerim 168 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 155 nolu ayeti
Musa tayin ettiğimiz vakitte kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Musa dedi ki: «Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin!

Kuran-ı Kerim 171 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 165 nolu ayeti
Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık.

Kuran-ı Kerim 175 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 202 nolu ayeti
(Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.

Kuran-ı Kerim 182 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 52 nolu ayeti
(Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir. (Onlar da) Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Allah güçlüdür. O'nun cezası şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 183 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 57 nolu ayeti
Eğer savaşta onları yakalarsan, ibret almaları için onlar ile (onlara vereceğin ceza ile) arkalarında bulunan kimseleri de dağıt.

Kuran-ı Kerim 186 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 5 nolu ayeti
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.

Kuran-ı Kerim 228 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 64 nolu ayeti
Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah'ın devesi. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalar.

Kuran-ı Kerim 228 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 67 nolu ayeti
Zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Kuran-ı Kerim 231 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 94 nolu ayeti
Emrimiz gelince, Şuayb'ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Kuran-ı Kerim 232 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 102 nolu ayeti
Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!

Kuran-ı Kerim 244 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 79 nolu ayeti
Dedi ki: Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını yakalamaktan Allah'a sığınırız, o takdirde biz gerçekten zalimler oluruz!

Kuran-ı Kerim 252 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 32 nolu ayeti
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!

Kuran-ı Kerim 265 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 73 nolu ayeti
Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.

Kuran-ı Kerim 265 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 83 nolu ayeti
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.

Kuran-ı Kerim 271 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 45,46 nolu ayeti
Kötülük tuzakları kuranlar, Allah'ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah'ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir.

Kuran-ı Kerim 279 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 113 nolu ayeti
Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de onu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.

Kuran-ı Kerim 336 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 42,43,44 nolu ayeti
(Resûlüm!) Eğer onlar (inkârcılar) seni yalanlıyorlarsa, (şunu bil ki) onlardan önce Nuh'un kavmi, Âd, Semûd, İbrahim'in kavmi, Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (peygamberlerini) yalanladılar. Musa da yalanlanmıştı. İşte ben o kâfirlere süre tanıdım, sonra onları yakaladım. Nasıl oldu benim onları reddim (cezalandırmam)!

Kuran-ı Kerim 337 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 48 nolu ayeti
Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

Kuran-ı Kerim 343 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 41 nolu ayeti
Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı cehenneme!

Kuran-ı Kerim 352 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 31 nolu ayeti
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

Kuran-ı Kerim 369 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 61 nolu ayeti
İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler.

Kuran-ı Kerim 371 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 130 nolu ayeti
Yakaladığınız zaman, zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?

Kuran-ı Kerim 372 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 156 nolu ayeti
Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı yakalayıverir.

Kuran-ı Kerim 372 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 158 nolu ayeti
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Kuran-ı Kerim 374 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 189 nolu ayeti
Velhasıl onu yalancı saydılar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi!

Kuran-ı Kerim 386 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 19 nolu ayeti
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek, düzelticilerden olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!

Kuran-ı Kerim 389 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 40 nolu ayeti
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bak işte, zalimlerin sonu nice oldu!

Kuran-ı Kerim 396 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 14 nolu ayeti
Andolsun ki biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.

Kuran-ı Kerim 399 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 37 nolu ayeti
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Kuran-ı Kerim 400 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 40 nolu ayeti
Nitekim, onlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgârlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı.

Kuran-ı Kerim 425 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 61 nolu ayeti
Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

Kuran-ı Kerim 433 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 51 nolu ayeti
(Resûlüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır.

Kuran-ı Kerim 436 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 26 nolu ayeti
Sonra ben, o inkâr edenleri yakaladım. (Bak ki) cezam nasıl oldu!

Kuran-ı Kerim 442 . sayfasında bulunan,Yasin süresinin 49 nolu ayeti
Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

Kuran-ı Kerim 463 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 51 nolu ayeti
Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.

Kuran-ı Kerim 466 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 5 nolu ayeti
Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti. Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!

Kuran-ı Kerim 468 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 21 nolu ayeti
Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbetinin nasıl olduğunu görsünler! Onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri yönünden bunlardan daha da üstündüler. Böyleyken Allah onları günahları yüzünden yakaladı. Onları Allah'ın gazabından koruyan da olmadı.

Kuran-ı Kerim 468 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 22 nolu ayeti
Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık mucizeler getirdikleri halde, inkâr etmeleri idi. Allah da kendilerini tutup yakalayıverdi. Doğrusu O, kuvvetlidir; azabı da pek çetindir.

Kuran-ı Kerim 495 . sayfasında bulunan,Duhan süresinin 16 nolu ayeti
Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız.

Kuran-ı Kerim 521 . sayfasında bulunan,Zariyat süresinin 40 nolu ayeti
Nihayet onu da ordularını da yakalayıp denize attık, bu sırada kendini kınayıp duruyordu.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 38 nolu ayeti
Bir sabah kendilerine, yakalarını bir daha bırakmayacak olan bir azap gelip çattı.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 42 nolu ayeti
Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize lâyık bir şekilde yakaladık.

Kuran-ı Kerim 532 . sayfasında bulunan,Rahman süresinin 41 nolu ayeti
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

Kuran-ı Kerim 566 . sayfasında bulunan,Hakka süresinin 10 nolu ayeti
Böylece Rablerinin peygamberlerine karşı geldiler, O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.

Kuran-ı Kerim 566 . sayfasında bulunan,Hakka süresinin 30 nolu ayeti
Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;

Kuran-ı Kerim 567 . sayfasında bulunan,Hakka süresinin 45 nolu ayeti
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.

Kuran-ı Kerim 590 . sayfasında bulunan,Buruc süresinin 12 nolu ayeti
Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 597 . sayfasında bulunan,Alak süresinin 15,16,17,18,19 nolu ayeti
Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde bulunan İlmihal 1. cildinde tilâvet secdesinin yapılışı aşağıdaki gibi tarif edilmiştir.
  • Başta, tilâvet secdesi yapacak kişinin abdestli,üstünün başının temiz ve avret yerlerinin de örtülü olması şarttır.
  • Tilâvet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür
  • Eller kaldırılmaksızın "Allâhüekber" diyerek secdeye varılır.
  • Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" denildikten sonra yine Allâhüekber diyerek kalkılır.
  • Bu secdede aslolan, yüzün yere konulması, yani secde edilmesidir.
  • Secdenin oturduğu yerden değil de, ayaktan yere inilerek yapılması,secde yapıp oturmak yerine ayağa kalkılması müstehaptır.
  • Secdeden kalkarken "gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehaptır.



Sitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.